AYNI GEMİDE YÜRÜMEK…

Zordur Aynı Gemide Aynı Amaçlara Yürümek…

Amaçlar ne kadar aynı olsa da sonuca ulaşmak için harcanan caba,tüketilen emek her zaman farklıdır. Kimi her zaman eline aldığı işinin hakkını verirken veya vermeye çalışırken kimide sadece adım atmakla yetinir.

İnsan ne kadar kendi işine odaklansa da etrafında dönen entrikaların, sahtekarlıkların, iftiraların hep farkındadır aslında.

Yerin üstünde ve altında çok haklar var. Ve inançlı bir insan olarak dinimizin kul hakkıyla ilgili kesin hükmünü hiç bir zaman aklından çıkarmayan ve göz ardı etmeyen bir birey olmalıyız. Aynı gemide aynı amaçlara insanların birlikte adım atması kadar güzel birşey yoktur sanırım bu dünyada. Gemi karayada ulaşsa, suda alsa hep birlikte sonuca ulaşmak önemli vede o sonucun verdiği hüznü veya mutluluğu paylaşmak… Gel gelelim aynı gemide olduğu halde, delikleri görmezden gelen, o deliği tıkamak yerine yeni delikler açan insanlara.

İnsan düşünmeden edemiyor bu insanlar neden böyle yapar, bu hırs neden? bu oyunlar bu entrikalar neden…? Peki cevabı bulabildim mi sizce?

Şöyle sıralanırsa yanlış olmaz herhalde…

Tırnaklarıyla kazarak bulunduğu yere gelmek deyimi vardırya dikkat edin herşeyi en doğru bildiğini sana, burnunu havaya diken, gözü hiç doymayan ve daima yüksekte olanlar genelde birilerinin eliyle biryerlere konmuşlardır.(istisnalar tabiki var ama kaide aynı)İşe göre adam yerine, adama göre iş üretme stratejimiz.Adalet konusunda çarkları iyi döndürmeyen/döndüremeyenler.Herşeyi ben bilirim yada ben demiştimciler. Şımarıklığı özgüven zannedenler.Sırtını dayadığı yerden aldığı güven ve güç.Ve tüm bunlar sonucun da koskoca bir kibir, ego ve ukalalık…

Inönü’nün dediği gibi “Bir memlekette namuslu insanlar da en az namussuzlar kadar cesur olmadan o memlekete kurtuluş yoktur.”

Peki kim sesini çıkaracak hiç kimse… Böyle gelmiş böyle gider demeye devam edip işimizi her zamanki gibi aşkla yapmaya devam edeceğiz, Hemde gemimizde açılan delikleri inatla ve ısrarla tıkayarak…

21.12.2016 / Samsun